17 Temmuz 2011 Pazar

bugün pazar dimi

merhaba.

bugün çok sıkıcı boş bir gün.sabahtan beri tek yaptığım şey telefonumu şarja takmak oldu.tüm kış yazın hayalini kurdum.yaz geldi ama bana gelmemiş açıkçası.evin içi yirmi sekiz derece iken pervaneyle ilişkiye girme çabam boşuna değil bence.tüm gün televizyon izlemek zamanı su gibi akıtmıyor.aksine ağırlaştırıyor.gitsem diyorum.dönmesem.onlar gibi yapsam.silsem hatırlamasam.görmesem.her kelimenin sonuna nokta koysam.noktalarla yaşasam.noktalılarla.larla.la.

ilk okuldaki türkçe dersi sınavlarında da uzun kompozisyonlar yazamıyordum.bak hala.yapamıyorum.söylemem gereken ne kadar çok şey varsa o kadar susuyorum her seferinde.siz gülüp eğlenirken ben salak gibi bu yazıyı yazma olayına girdim.ay ne saçmayım.bir de aşk-ı memnu var tabi.yine dilimize dolandı 'taklım'lar.nihalin uzun saçları, firdevs hanımın boyunluğu, bihterin penguen gibi yürüyüşü ve behlülün odasında ki eyfel tablosu.tamam işte bu kadar yazabiliyorum.daha bir şey beklemeyin benden.

17 Haziran 2011 Cuma

bazen her şeyin saçma olduğunu düşünüyorum.sürekli bir şeyler oluyor ve bugün ağlayan adamı yarın gülerken görüyorum.'yine de devam etme' kavramı diye bir şey var sanırım.özür dilemeler, affet demeler falan, tamamen saçmalık.'bile bile' yapıyorsun ve sonra özür diliyorsun.bir kaç tatlı söz ve her şey bir kaç saat öncesi gibi.böyle olmamalı aslında.gurur diye bir şey var.insan ne kadar yeniden başlamaya çalışsa da hiç bir zaman unutulmayan şeyler var.

bir de tam yeniden bir şeye başlama umuduna kavuşmuşken yitirmek var.

23 Mayıs 2011 Pazartesi

olmadı

ben hiç onun gözlerinin içine bakmadım.
burnunu sıkıp 'eşşek sıpası seni' demedim.
nefesini boynumda hissetmedim.
ellerimi avuçlarının içine bırakmadım.
onunla yatağı hiç ısıtmadım.
hiç yatmadım.
sabah uyanması için onu öpmedim.
ben ona bir kere bile sarılmadım.
dizlerine yatmadım.
üşüdüğümde ceketini üzerime almadım.
bana kahve yapmasını istemedim.
onun gömleğini giyip donla gezmedim evde.
onu öptükten sonra kulağına 'çok güzel kokuyorsun' demedim.
iett'de başımı omzuna yaslayıp uyumadım.
onunla film izlemedim.
televizyon başında uyuya kalmadım.
ona hiç not bırakmadım.
şarkı söylemedim.
kahvaltı hazırlamadım.
şemsiyemi onunla paylaşmadım.

ama ben bunları onunla yapmak istedim.sadece bunu yapabildim.

26 Nisan 2011 Salı

mutlu muydun bilmiyorum ama ben gayet iyiydim.hep bir hovardalık vardı.çok güzeldik ikimizde.çok güzel uyuyorduk, gülüyorduk.
sen çok güzel içiyordun.
çok güzel esniyordun.
sabah uyandığında ki halin bile ayrı bir güzellik katıyordu sana.
çayı yudumlayışın..falan işte.neyse ayh gözlerim doldu.dur..dur makyajım akacak.

24 Nisan 2011 Pazar

içimdeki istanbul fotoğrafları

hepsi evli, bekar gibi yaşamak isteyen ama bir türlü yaşayamayan arkadaşlarıyla birlikte yemekten büyük haz duyan , takımı kimi kez bir araya getirebilen, kimi kez de getiremeyen, tek başına kaldığı saatlerde de sık sık anlaşılmamış bir şair olduğunu hatırlayan, yayımlanmayacağını bile bile, kurşun kalemiyle, kabını çok sevdiği için atmaya bir türlü kıyamadığı eski bir banka ajandasına toplumcu şiirler yazmaya devam ederek kendisine yeniden inanma gücü bulan, bir trafik kazasında kaybettiği annesiyle babasından kalan mal mülkle yıllarca, ama çok mütevazı koşullarda ayakta kalabilmiş, hazıra elbette dayanamayacağını bildiği parasının hepten tükendiği günlerde de nasıl intihar edeceğinin planlarını yapan Metin mi?




parasının neredeyse tamamını laleli’deki gece kulüplerinde, Ukrayna’lı ve Rumen orospulara kaptırarak iflas ettiği, dahası karşılıksız çek vermekten altı ay cezaevinde yattığı halde, elinde kalanlarla borsada oynayıp, gazetelerin ekonomi haberlerini satır satır okuyarak, büyük iş adamı olma hayallerini tazeleyen, özgüvenini, bir bankada çok çalışıp kendisine iyi bir hayat vermeye çalışan karısını devamlı küçümseyerek tesis etmekten başka türlüsünü yapamayan, biri Londra’da dönercilik, biri Kütahya’da ayakkabıcılık, biri de Marmaris’te mavi tur işletmeciliği yapan oğulları tarafından neredeyse hiç aranmayan, yetimhanede büyümenin izlerini üzerinden hiç atamayan Ümran Karlı mı?
Abi biri siksin şunu yaaa

23 Nisan 2011 Cumartesi

uzun bir aradan sonra yine yazmanın heyecanı ve coşkusu hiç yok.yazacak bir şeyde yok zaten.lunapark kapandı .herkes işsiz kaldı.ben de bittim zaten